2. 2
MÖ.(40 000-12 000) : Yontma Taş Devri (Eskitaş Devri)
MÖ.(12 000-5 000) : Cilalı Taş Devri (MÖ.3500 = Yazının icadı)
MÖ.(5 000-0) : Maden Devri (Nil, Dicle, Fırat, İndus ve Sarı ırmak kıyılarında)
MÖ.4 000-MS.476 : İlk Çağ
Antik (Kadim) Çağ
MÖ.7.YY-MS.476 : (Klasik Çağ)
Felsefesi ve Bilimi
MÖ.7.YY-MÖ.323 = Helenik (Yunan) Felsefe(si)
MÖ.(323 - 31) = Helenistik Felsefe
MÖ.31 – MS.476 = Roma Felsefesi
MS.(476 - 1453) : Orta Çağ
MS.(1350 - 1600) : Rönesans
MS.(1453 - ...) : Yeni Çağ[Rönesans+Aydınlanma+Endüstri Devrimi+Çağdaş Dönem]
ZAMAN ÇİZELGESİ (Bilim Tarihi Açısından )
3. 3
Bu dersin(MBDG) amacı: Modern Bilimin doğuşundan bugüne
kadar geçirdiği süreci felsefi bir perspektiften incelemektir. Bir
başka ifade ile modern bilimin tarihine felsefi bir tutum ile
bakmaktır.
Modern bilimin doğuşunu anlamak için, modern öncesi bilim
anlayışını, modern bilimin oluşumunu, modern bilim devrimini ve
sonrasında ortaya çıkan bilim anlayışını incelemek gerekmektedir.
Dersin genel amacı: İnsanda doğal olarak mevcut olan bilme
merakını motive etmek,
Amaç: Modern Bilimin Doğuşu ve Gelişmesi (MBDG)
4. 4
Suje
Özne
Obje
Nesne
Varolan
Bilgi
VARLIK (Şey): Algılanabilir yahut gösterilebilen cinsten olsun, olmasın,
kendisinden bahsettiğimiz, üstünde konuştuğumuz ne varsa, o, ‘varlık’tır.
Aslında ‘varlık’tan sayılmayacak bir şey de bulunmaz. ‘Yok’, dediğimizde
esasında ‘vardır’. ‘Yok’ olsaydı, ondan zaten bahsedemezdik.
VAROLAN: Algılanabilir yahut gösterilebilir türdeki ‘varlık’a ‘varolan’diyoruz.
Bilgi Mekanizması
5. 5
Ö: Bilim
Adamı
N: Olay=
Vakıa+Vak’a
Ürün:B.
Bilgi
Olay(Event)= Vakıa/olgu( fact) + Vak’a (case).
Vakıa: Tekrarlanabilen olaylara vakıa (olgu= fact) adı verilir. Doğa olayları gibi.
Vak’a: Bir kere olup biten, tekrarlanamayan olaylara vak’a (case) adı verlir.
Tarihsel olaylar gibi.
Ö: Özne; N : Olay; B. Bilgi: Bilimsel Bilgi
Bilimsel Bilgi Mekanizması
6. 6
Bilim Nedir?
Bilim adamı, ele aldığı olayları [Vakıa(olgu)+Vak’a(beşeri olaylar];belirli
yöntemlerle, doğa bilimlerinde deney ve gözlem yöntemiyle,bilimsel yasalar
ve teoriler ortaya koyarak açıklamak ister; kültür bilimlerinde ise deney ve
gözlemin yanı sıra başka yöntemler de kullanarak anlamak ister.
Bilimsel açıklamanın veya anlamanın nasıl oluştuğuna, bir başka ifade ile
bilimsel teorilere veya yasalara nasıl ulaşıldığına dair; üzerinde uzlaşılabilen
belirli, objektif yöntemler yoktur. Bu yüzden, bilimsel faaliyetin nasıl
gerçekleştiği hakkında filozoflar farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Buna göre
çeşitli bilim felsefeleri ortaya çıkmıştır. Örneğin; Yanlışlamacılık,
Paradigma teorisi, vb.
Bilimsel bilgi mekanizmasında, nesne alanına göre (bilimin konusuna göre)
çeşitli bilimler ortaya çıkmıştır. Fizik doğayı ele alan fizik bilimi, canlıları
inceleyen biyoloji, yerküreyi inceleyen jeoloji gibi.
7. 7
Bilim Nedir?
► Sahici anlamda bilim; problemleri ortaya koymak, üzerinde çalışmak,
hipotez ileri sürmek ve çözüme(teori veya yasaya) ulaşmak suretiyle
yapılır.
Bir çözüm elde edildikten sonra(bir yasaya veya teoriye ulaşıldıktan
sonra) yapılacak hiçbir şey bilim değildir. Bilimi öğretmek ve
öğrenmek de bilim değildir.
Bilim,daha önce mevcut olmayan yeni bir bilgi ortaya koymaktır,
insanlığın bilgi birikimine yeni bir katkıdır. Dolayısıyla, bilim sadece
araştırmadır.
Bu notlarda ‘Bilim’ terimiyle dile getirdiğimiz, üzerinde konuştuğumuz
kavram bu anlamda alınmalıdır.
8. 8
Bilimsel Etkinliğin Ön Dayanağı
Bilimsel etkinliğin başlaması bazı aksiyomlara
(inançlara) bir başka ifade ile dogmalara dayanır:
Bilen özneden bağımsız bir reel dünya, dış
dünya,vardır
Bu dünyayı kavrayabiliriz veya açıklayabiliriz(özne
açısından)
Dış Dünya açıklanabilir bir nesnedir
Dış Dünya bilgisi bilinmeye değer bir bilgidir
10. 10
Bilimsel Etkinliğin İlkeleri
Nedensellik(illiyet) İlkesi: Her olayın bir sebebi vardır
Belirlilik(Determinizm) İlkesi:Aynı şartlar altında tekrarlanan her deney aynı
sonucu verir. Atom altı bölgeler söz konusu olduğunda, belirlilik ilkesi yerini
Heisenberg’in Belirsizlik İlkesine bırakmaktadır
Ölçülebilirlik İlkesi: Her olayı karakterize eden ve ancak ölçümle tesbit edilebilen
fiziksel büyüklükler vardır
Tutarlılık (mantıksallık) İlkesi: Doğa bilimlerinin sonuçları kendi içlerinde çelişkili
olamaz
Yanlışlanabilirlik (sınanabilirlik) İlkesi(K.Popper): Bilimsel teorilerin geçerli olup
olmadıklarını denetlemeye imkan veren, bir yol olmalıdır
11. 11
Bilim Felsefesi
Bilim Felsefesinin amacı salt bilme etkinliği olarak bilimi
anlamaktır.
Aristoteles Metafizik kitabına Şöyle başlar: Bütün insanlar,
doğasında(fıtratında) bilme arzusu taşırlar. Duyularımızdan aldığımız
zevk, bunun bir kanıtıdır. Çünkü onlar, özellikle de diğerlerinden
farklı olarak görme duyusu, faydaları dışında bizzat kendileri
bakımından da bize zevk verirler.
12. 12
Bilim Felsefesi
Modern Bilim : İki bileşenin bileşiminden
ortaya çıkmış bir etkinliktir.
Bir yanıyla empirik/eylemsel (gözlem, deney,
sayım, ölçüm v.b.)
Diğer yanıyla, zihinsel (kavram, hipotez, indüktif
ve dedüktif akılyürütme) etkinlik
13. 13
Bilim ve Amacı
Bilimin amacı olguları açıklamak
Açıklama: Nedeni belirten tanımlama etkinliğidir
Bilimsel yasalar genellemelerle dile getirilir.
Yeni bir bilgi ortaya koymayan, kısacası bilgi üretmeyen
etkinlik bilim değildir.
Bir bilgi ilk defa ortaya konulduktan sonra yapılacak
hiçbir şey, artık, bilim değildir.
O halde bilim araştırmadır, ve sonunda keşiftir, yeni bir
bilgi ortaya koymaktır.
14. 14
Bilimin Nitelikleri
Olgusaldır
Mantıksaldır (tutarlı bilgi)
Objektiftir. Kişilere göre değişmeyen
nesnel sonuçlara ulaşmak ister
Eleştireldir:Hipotezleri olgularla sınar, ve çürütülen
teoriler (ve/veya hipotezler) yenileri ile değiştirilir.
Genelleyicidir: Tek tek olgular hakkında değil, olgu
grupları hakkında açıklama yapmak ister.
Seçicidir:Araştırma amacına uygun, hipotezin
ışığında belli olguları inceler.
16. 16
Bilim ve Felsefe
Bilimin nesnesi olaylardır. Bilen/bilim adamı (özne) ile bilmeye konu
olan nesne(varolan) arasında deney ve gözlem ile bağ kurulur.
Gözlem ve deney sonuçlarından ‘bırakılan cisimler düşer’ şeklinde
empirik genelleme yapılabilir.
Empirik olarak görünmeyen, veya empirik genellemeleri aşan sonuca,
neden belirten açıklamaya, düşünsel etkinlik sonucunda varılır.
Örneğin; bırakılan cisimlerin düştüğü gözlemine dayanarak; Düşme
olgusunun nedensel açıklaması; ‘bırakılan cisimler yerçekimi dolayısıyla
düşerler’ önermesine düşünsel olarak varılmaktadır. Empirik yolla
gözlemlenemeyen, yerçekimi kuvveti, ancak düşünsel etkinlik ile
ortaya konulmaktadır.
17. 17
Bilim ve Felsefe
Felsefe: Nesnesi, genelde varlıktır. Kendisi de dahil
her şeydir. Bilgisel etkinlik olarak, yalnız felsefi
etkinliktir ki, kendisini de konu edinir.Örneğin,
bilim kendisini konu edinemez. Edinirse o etkinlik,
bilim değil, bilim felsefesi olur
Felsefe konusu ile rasyonel olarak ilişki kurar.
Bilimsel bilgileri de gözönüne alarak, salt düşünsel,
analizci ve sentezci, bir etkinliktir. ‘Felsefe bir konu
üzerinde, rasyonel, tutarlı ve objektif olarak
düşünmek ve konuşmaktır’ şeklinde tanımlanır.
18. 18
DENEY ve GÖZLEM
YOLUYLA BİRİKTİRİLMİŞ
OLGULAR
YASALAR
Ve
KURAMLAR
AÇIKLAMALAR
Ve
ÖNDEYİLER
İndüktif çıkarım
Dedüktif çıkarım
GENELEKSEL (BİLİM)
GÖRÜŞ(Ü) (Doğrulama)
19. 19
ÇAĞDAŞ BİLİM GÖRÜŞÜ
Doğa Bilimi (Fizik)
Formel (ideal) Bilim (Matematik)
Hipotez
Deduktif Çıkarım
Test (Sınama) Bağlamı
Olgular
Teori
Yasa
Hipotetik -- Dedüktif
Yöntem
Hipotez
Deduktif Çıkarım
Test (Sınama) Bağlamı
Olgular
Teorem
Yasa
Aksiyomatik--- Dedüktif
Yöntem
22. 22
Araştırma Süreci: İdeal ve Gerçek
Dikkatli incelemeyoluyla araştırma
Araştırmanın Tanımı
Keşif
Ne? Niçin? Nasıl? Nerede?
Keşif
Araştırma sonucunda
Keşfedilenin
açıklanması
Araştırma/
İnceleme
E Orna with G Stevens, Managing Information for Research (Open University Press 1995), Ch. 1
23. 23
Bilimsel Çalışma
Bilimsel çalışmanın mekanizması başlıklı şekil, ‘geleneksel’ nitelemesiyle
adlandırdığımız, asıl savunucusunun İngiliz filozofu Francis Bacon(1561-
1626) olan empirik yaklaşımı hem de çağdaş bilim görüşünü bir arada
açıklamaktadır.
Eğer, deney ve gözlem ile başlayıp, olgusal(algılanabilir) dünyayı
Şekildeki gibi empirik genellemeler kadar Aşan bir çevrim sözkonusu ise bu
geleneksel bilim görüşünü anlatmış olmaktadır.
Eğer, hipotez ile başlayıp (aynı zamanda algılanabilir dünyadaki deney
ve gözlem ile de ilişkili olarak), buluş bağlamı, doğrulama/yanlışlama için
tümdengelim yolouyla çıkarılan sonuçları deney/gözlem yoluyla denetleyerek,
yasa/teoriye ulaşmak, ya da deney sonuçlarına göre, hipotezi yeniden düzenleyerek
çevrimi tekrar başlatmak şeklinde çağdaş bilim görüşü anlatılmış olmaktadır.
25. 25
Karl Popper’ın (1902-1994) Bilim Görüşü
Yanlışlamacılık (Falcificationism)
SORUN1 DENEME ÇÖZÜMÜ HATA ELEMESİ SORUN2
S1 S2HEDÇ
Çağdaş Bilim Görüşleri-I
26. 26
Karl R. Popper (1902-
1994)
1918 – Viyana üniversitesine girdi
1928 – Felsefede PhD yi tamamladı
1937 – Yeni Zelanda’da Canterbury
Üniversitesinde Felsefe Öğretim üyeliğine
başladı
1946 –. School of Economics’de öğretim
üyeliğine başladı
1949 – Mantık ve Bilimsel yöntem profesörü
oldu
1965 – Sör ünvanını aldı.
27. 27
Başlıca Yayınları
1934 – Bilimsel Keşfin Mantığı (Almanca)
1944 – Tarihsiciliğin Sefaleti
1945 – Açık Toplum ve Düşmanları
1959 – Bilimsel Keşfin Mantığı
(Almanca’dan İngilizce’ye çeviri)
28. 28
Popper’ın Görüşü
Bütün bilimsel teoriler, sonunda yanlışlanacak ve daha
kullanışlı olan yeni teorilerle değiştirilecektir
Popperyen bilim, bilimsel problemlere daha iyi çözümler ve
bilimsel fenomenlere daha iyi açıklamalar için asla son
bulmayan bir araştırmadır
Barker, (1989), suggests that Popper rejects the use of
psychology in any philosophically interesting context where
questions about science are to be raised and deny the
applicability of empirical methods to the study of science
29. 29
Geleneksel Bilime Yöneltilen
İtirazlar
Popper, geleneksel bilim tasvirini kabul etmez
Popper’e göre; eski bilim görüşünde, bilim adamları
gözlemler yaparlar ve sonra gözlemlediklerini (post-diction
olarak bilinir) açıklama girişiminde bulunurlar
Fakat, Popper’ın görüşüne göre, bilimsel etkinlik proplem ile
başlar ve ondan sonra problemler, hangi gözlemlerin
(öndeyi olarak bilinir) yapılacağını belirlerler
Popper bilimsel metodun üç aşaması olduğunu ifade
etmiştir
Problemler,
Önerilen çözümler veya teoriler,
Eleştiri
31. 31
Yanlışlama Ne Zaman
Kullanılır?
Bilimsel olan ile bilimsel-olmayan teori arasında ayıraç olarak
kullanılır(kullanışlı ve kullanışsız teori arasında değil)
Psikolojideki bir çok bilimsel teori, iki yanlışlama tarzından birinden
geçemez:
Öyle genel terimlerle ifade edilmişlerdir ki, daima bir gözlem
tarafından teyit edilirler
Öndeyiden (prediction) çok sonradan açıklama (postdiction) ile
ilgilidirler
Bu tip teoriler Popper’ın testini geçememekle birlikte, çoğu kez hala
yararlı teoriler olarak görülürler
32. 32
Yanlışlamacılık (1)
Pekiştirme (Confirmation) ve Sahtebilim(Pseudoscience)
İyi Bir Bilimsel Uygulama:
Örnek: Einstein’ın Genel Rölativite Teorisi
Önesürüm (Conjecture): Güneşin kütlesi ışığın yörüngesini saptırır.
Gerçek Yer
Göründüğü Yer
Ay
Güneş
Yıldız
33. 33
Risk Göstergeleri
Eğer bir teorinin bilimsel olduğu söyleniyorsa
yanlış çıkabileceği “risk göstergelerine” sahip
olmak zorundadır.
Eğer teoriler risk göstergelerine sahip değilse
bilimsel değildir.
Popper, Freud ve Adler’in psikolojik teorilerinin
öndeyiden daha çok sonradan deyi(post-diction)
ilgili olduklarını dolayısıyla muhtemel yanlışlamayı
ortadan kaldırdıkları ve bilimsel olmadıklarını
işaret eder.
34. 34
Çağdaş Bilim Görüşleri-ıı
Thomas Kuhn un (PARADİGMA) Görüşü
Thomas Kuhn(1922-1996)
BİLİM ÖNCESİ NORMAL BİLİM BUNALIMLAR YENİ NORMAL BİLİM
=>
35. 35
Thomas Kuhn (1922-1996)
1922- Cincinnati, Ohio, ABD de doğdu.
1948- Assistant Professor, Harvard
1949- Harvard’da Fizik Doktorası
1961- California Üniversitesinde Bilim
Tarihi Profesörü
1979- Boston MIT’de Felsefe ve Bilim
Tarihi Profesörü
36. 36
Bilimsel Devrimlerin Yapısı (1962)
Harvard’da Doktora öğrencisiyken yazdı.
Bilim Tarihinde en etkileyici
teorilerinden biri olarak görülür.
16 dilde 1 milyondan adetten fazla
satıldı bu sayı Darwin’in ‘Türlerin Kökeni’
kitabının satışında daha fazladır.
Paradigma ve Paradigma dönüşümü
terimleri ilk defa bu kitapta kullanıldı.
37. 37
Paradigma Teorisinin Evrimi
Büyük bilimsel teoriler indüktivizmin (tümevarımcılığı)
ve yanlışlamanın açıklayamacağı kadar kompleksdir.
Kuhn (1962), “Bilim bilginin tedrici bir birikimi değildir.
Gelişme bir fenomenin referans terimlerinin bütünüyle
değişmesi şeklinde sıçramalarla meydana gelir”
Popper’ın görüşü ise bunun tersine bilim, tedrici ve
birikimsel olarak ilerler.
Kuhn, bir bilimsel teori bütünüyle terk edilir ve
tamamen farklı bir teoriyle yer değiştirdiğini kabul
eder.
38. 38
Paradigma Teorisinin Evrimi
Kuhn, belli bir bilim topluluğunun kabul
ettiği teorik varsayımları(normal bilim)
açıklamak için Paradigma terimini ortaya
attı.
Normal bilime bir örnek olarak dünyanın
küre olduğu inancı verilebilir.
39. 39
Paradigmalar
Kuhn, kurallar olmasa bile araştırmaya Kılavuzluk eden
Paradigmalardan kuralların nasıl çıkarılabileceğini araştırdı.
Bir paradigmayı paylaşan bilim adamları tarafından
kullanılan kurallar kolayca belirlenebilir.
Bilim adamları paradigmanın yorumunda uzlaşma
sağlayamayabilirler.
Bir paradigma, herhangi bir kurallar kümesinin tümünü
kapsaması gerekmez.
Bilim adamlarına sıklıkla örtük bilgi kılavuzluk eder
[Örtük bilgi (tacit knowledge): Açıkça dile getirilemeyen
ve uygulama yoluyla kazanılan (Yaşayarak
öğrenilen=Yaşam deneyi) bilgi.]
40. 40
Paradigmalar
Paradigmanın nitelikleri kolaylıkla görünür
değildir.
Bir paradigmanın kullandığı kurallar takımı
paradigmadan çıkarılabilecek herhangi bir
başka kurallar takımından daha birleştirici ve
daha çok bütünlüğe sahiptir.
Paradigmalar sıkı kurallar veya paylaşılan
varsayımlar olmaksızın normal bilimi
tanımlar.
41. 41
Kuhn’un Bilimsel Devrimi
Bilim Öncesi
Kriz
Normal Bilim
Devrim
ZAMANN
TEORİ 1
TEORİ 2
TEORİ 3
Burada Teori 1(pembe), 2(yeşil) ve 3 (mavi) paradigmalardır. Her biri aynı düzeyde ‘Normal Bilim’ ile temsil
edilmişlerdir. Çünkü, paradigmalar birbirleri ile karşılaştırılamazlar, her biri farklı değer yargılarına sahip farklı
sistemlerdir. Nasıl, bir sandoviç ile musiki parçası karşılaştırılamazsa.
44. 44
1.3. Kriz
0.1. Ham
Bilim
1.4. Devrim
1.2. Anomaliler
1.1. Normal
Bilim
2.1. Normal
Bilim
3.1. Normal
Bilim
3.2. Anomaliler
2.2. Anomaliler
2.3. Kriz 3.3. Kriz
3.4. Devrim
2.4. Devrim
T. Kuhn’un Bilim Tarihi Sürecinde, Ardışık Paradigma
Dönüşümleri [1.Paradigma:Sarı; 2.P:Turuncu; ve 3.P:Yeşil]
1.P.Dönüşümü2.P.Dönüşümü3.P.Dönüşümü
Paradigmalar; aynı dönem içinde birlikte varolmaktan çok, tarihi süreçte, birinden diğerine
devrimlerle geçiş şeklinde devam eder.
46. 46
Kaynaklar
1. Özlem, Doğan; Bilim Felsefesi (Ders Notları), İstanbul, 2003
2. Duralı, Teoman; ‘Felsefe-Bilime Giriş’, Çantay Kitabevi, İstanbul.
3. Grünberg, Teo; ‘Felsefe ve Felsefi Mantık’, YKY, 2005, İstanbul.
4. Ural, Şafak; ‘Bilim Tarihi’, Çantay Kitabevi, İstanbul.
5. Ronan, Colin A.; ‘Bilim Tarihi’, Colin A. Ronan, Çevirenler: Prof. Dr. E. İhsanoğlıu,
Prof. Dr. Feza
Günergun,TÜBİTAK Yayınlar, 1. Basım 2003, TÜBİTAK yayınları, Ankara
6. Yıldırım, Cemal; Bilim Tarihi, Remzi Kitabevi, İstanbul.
7. Özemre, A.Yüksel; ‘Fiziksel Realite Meselesine Giriş’, Açılım Kitab, 2005, İstanbul.
8. Eflatun, ‘Devlet’, Çevirenler: S. Eyüboğlu, M. Ali Cingöz, Remzi Kitabevi, 1975,
İstanbul.
9. Günay, Durmuş; “Bilimin Matematiksel (olan) Temeli”, İstanbul Kültür Üniversitesi
Yayınları, Bildiriler Kitabı,
Sayfa: 313-325, Mantık, Matematik ve Felsefe I. Ulusal Sempozyumu, 26-28 Eylül
2003, Assos-Çanakkale.